İlkin ilki

Sabah 7’de evden dışarıya çıktım işe gidiyorum. Yürüyorum ve düşünüyorum “Neden bu kadar erken, bana dayatılmak istenen ne? Ben buna mecbur muyum gerçekten? “

Soyut olan her şeyin bir amaç uğruna ve bir yaratıcı tarafından "var" edildiğini savunan birisiyim ve bu konuda çok literatür taraması yapmadım. Birkaç makale ve eser dışında okuyup araştırmışlığım bile yok aslında olasılık teorisini de üniversitede istatistik derslerinden bilirim.

Evrende sebepsiz yere yaşanmış tek bir olay dahi yoktur. Her olayın bir sebebi, o olayın da bir sebebi vardır bu sebepler geçmişe doğru zincirleme uzanıyorlar. Ama bu geçmişe uzanan sebep sonuç ilişkisinin bir başlangıç noktası olmalı değil mi?

''İlk sebep'' adı üstünde başlangıçtır, ''ilk sebebin'' nedeni yoktur. Oysa öncesi olan her şeyin bir nedeni vardır öyleyse ilk sebebin öncesi yoktur. Yine biliyoruz ki zamanın içinde olan her şeyin öncesi vardır öyleyse ilk sebep zamanın dışındadır. İlk sebep zamanın dışında olduğu için var olmamıştır zaten vardır.

Peki, argümanını determinizme mi dayandırıyorum? Bilmiyorum.. Çok karışık ilk sebebin sebebi ne?

Acaba bu evrenin varlığı sebebi olmayan bir ilk sebebin varlığını zorunlu mu kılıyor?

Peki benim içinden çıkamadığım olan sorular; Nereden geldim? Neden buradayım? Neden yaşıyorum? Evrenin bir başlangıcı ve sonu var mıdır? İlkin ilki nedir? Öldükten sonra ne olacak?

Bu sorular öyle bir bilgi türü ile ilgilidir ki bu insan aklının sınırlarını fazlasıyla aşar. Akıl bunları düşünüp cevap bulamazken cevapları sınırlayan beyin olabilir mi?  Bu sorular insan aklının kendisi tarafından çizilmiş, sorular ise doğal dünyanın ötesiyle ilgili. Acaba bir cevabı var ve bizi sınırlayan beynimiz mi?

Bu sorular insanın omuzlarına çok büyük bir yük yüklüyor. Çünkü insan bu soruları ne görmezden gelebiliyor ne de onlara bir cevap verebiliyor.

İçine hapsolduğum bu zihinsel hapishane dünyadaki en korkunç yerlerden birisi sanırım